Kimtex’in hikayesi, Vahit Gözek’in başarı hikayesidir.

1930’lu yıllarda ailesinin geçim sağladığı meslek olan dokuma tezgahlarıyla 7 yaşında tanışan Gözek, ilerleyen yıllarda tekstil işinin tüm inceliklerini öğrendi ve geçimini bu alanda sağladı. Sektöre merakı inanılmaz yüksek olan Vahit Gözek, lisans ve yüksek lisans eğitimini kimya alanında tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi’ni dereceyle bitirerek Yüksek Kimya Mühendisi olarak mezun oldu ve Türkiye’nin en iyi tekstil kuruluşlarında çalışmaya başladı.

Önemli olan para kazanmak değil, insan kazanmak.

Bir süre bu kuruluşlarda çalıştıktan sonra tekstil sektöründe başta tekstil boyası ithalatı olmak üzere birbirinden farklı ticari faaliyetlerde bulundu. 1982 yılına gelindiğinde sektördeki tekstil boyacılığı alanındaki boşluğu doldurmak amacıyla Adana bölgesinde Kimtex’i kurdu. Tesislerin inşaatından makinaların montajına kadar tüm adımları tek tek kendi planladı ve yaptı. Küçük sermayeyle de büyük işler yapılabileceğini gösteren Gözek, şu an aktif bir şekilde üretim yapan birçok yerel fabrika ve tesisin kurulmasına ilham verdi. Sadece teknik becerisiyle değil, ahilik ruhuyla hareket etmesi, tüm çözüm ortakları tarafından ilk günden itibaren takdir görüyor.

Başarı istikrardır.

Her gün düne göre daha iyi çalışırsan başarırsın.

Vahit Gözek, bir yandan işlerini büyütüp dünyanın en iyi markalarının ve şirketlerinin çözüm ortağı olurken, bir yandan da çocuklarının dünyanın en iyi okullarında eğitim almasını sağladı. Birbirinden farklı uzmanlık alanlarına, yöneticilik becerilerine sahip çocuklarının işletme yönetiminde yer almasıyla Kimtex hem yerel hem de küresel pazarda önde gelen tekstil markalarıyla rekabet edecek pozisyona geldi.

Bugünün başarısı, dünün çabasıdır.

Bugün toplam 40.000 metrekare faaliyet alanına, 50.000 metre/gün tam bez dokuma, 35.000 metre/gün boyama, 14 ton/gün iplik boyama, 80 kilometre/gün çözgü kapasitesine sahip Kimtex, 5 kıtada milyonlarca insana ulaşan global iş ortakları için tekstil ürünleri üretiyor. Hem üretim kalitesiyle hem de ahilik ruhuyla Türkiye’nin adının dünyada gururla anılmasını sağlıyor.